Doğum sonrası meydana gelen kanamalar, lohusalık dönemi adı verilen ve doğumdan sonra meydana gelen kanamalar ile doğum sonrası komplikasyonlardan kaynaklanan ve tıbbi müdahale gerektiren kanamalardır. Lohusalık dönemindeki kanama, doğum ile başlar ve takip eden kırk gün içinde miktar, renk ve kıvam değiştirerek devam eder. Bu kanamalar başlangıçta koyu kırmızı renkte olup, daha sonra açık kırmızı ve pembemsi renkte, son dönemlerinde ise açık sarı renkte devam ederek son bulmaktadır.

Lohusalığa bağlı olmayan doğum sonrası kanamalar, özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde sık görülmekte olup, doğum sonrası anne ölümlerinin başlıca nedenleri arasında yer almaktadır. Normal doğumdan sonra en fazla kan miktarı 500 ml ve sezaryen doğumdan sonra ise 1000 ml'dir. Eğer kanama miktarı bu değerleri aşarsa ve lohusalık dönemi olan kırk günden fazla sürerse, bu durum doktor muayenesi gerektirmektedir.

Doğum sonrası meydana gelen kanamalarda annede tansiyon düşmesi, nabzın hızlanması, göz kararması, baş dönmesi ve bayılma gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Aşırı doğum sonrası kanamalarda ilk yapılması gereken şey, doktora başvurmaktır. Aşırı bir kanama yoksa, rahim kaslarının çalışmasını sağlamak amacıyla kasık bölgesine masaj yapılabilir. Eğer rahim içinde kalan plasenta parçası vajinal yol ile çıkarılamayacak kadar büyükse, kadına cerrahi müdahale, yani kürtaj yapılabilir. Kanamayı durdurmaya yönelik reçete ile satılan ve doktor tavsiyesi ile alınmış ilaçlar kullanılabilir. Anneye damar yolu ile sıvı veya kan verilmesi de kanamayı kontrol altına almak için uygulanabilecek tedavi yöntemlerinden biridir.

Doğum sonrası kanamaların önlenmesi ve tedavisi, anne sağlığının korunması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, doğum sonrası herhangi bir anormal belirti görüldüğünde derhal sağlık profesyonellerine başvurulması gerekmektedir.