Kanama, damar içerisindeki kanın herhangi bir nedenle damar yatağının dışına çıkmasıdır. Miktarı, yaralanmanın büyüklüğüne ve yerine göre değişiklik gösterebilir. Birkaç damla kan kaybı olabileceği gibi, hastanın hayatını tehdit edecek kadar fazla da olabilir. Yaralarda en çok korkutan ve telaşlandıran olay kanamanın olmasıdır. Beslenmesi ve vücut gelişmesi normal olan bir insan vücudunda, beden ağırlığının yaklaşık olarak 1/13'ü oranında kan bulunmaktadır. Yavaş yavaş ve uzun süreli kan kayıplarında anemi ortaya çıkmaktadır.

Herhangi bir nedenle atardamarda meydana gelen bir defektten kanın dışarı çıkması ile oluşur. Parlak kırmızı renktedir. Kalbe yakın büyük damarlarda fışkırır tarzda olur. Küçük damarlarda ise kalbin ritmine uygun şekilde kesik kesik kanar. Atardamar kanaması diğer çeşit kanamalar içerisinde en tehlikeli olanıdır. Kanama hemen durdurulup müdahale edilmezse, insan kan kaybından ölebilir.

Toplardamardaki herhangi bir yaralanma ile oluşan kanamadır. Rengi koyu kırmızı ve sızıntı şeklindedir. Kanama olan yerin kalpten uzak tarafına bastırılınca kanama durdurulabilir.

Kılcal damarda meydana gelen kanama türüdür. Kanın vasfı kısmen arteriyel, kısmen venöz karakterdedir. Rengi venöz kana göre daha parlak kırmızıdır. Sızıntı şeklindedir ve direkt tazyik ile durur. Geniş bir bölgeyi kapsamıyorsa kanama miktarı önem arz etmemektedir.

Vücudun dışında açıkça görülebilen kanamalardır ve çok kolay bir şekilde tespit edilebilirler.

Vücut dışına kanama olmadığı için teşhis edilmesi ancak bazı belirtilere bakılarak olur. Bu belirtiler:

Bu belirtilere bakılarak teşhis konulmaktadır. Bu belirtiler kaza yapan bir kişide mevcutsa, hastanın iç kanama geçirdiğinden şüphelenerek tedbir alınır. Mide kanaması, kanın ender görüldüğü iç kanamalardandır. Dışkılama siyah olur. Kahve telvesi gibi kusma da olabilir.