Lohusalık dönemi, normal veya sezaryen doğumdan sonra yaklaşık 6 hafta (yaklaşık kırk gün) süren bir iyileşme sürecidir. Bu dönemde, lohusalık kanaması adı verilen bir kanama gerçekleşir. Lohusalık kanaması sürekli olarak devam etmez; altı haftalık süre boyunca kanamanın rengi koyu kırmızıdan açık kırmızıya, pembe ve en son açık sarıya döner ve nihayet sona erer. Bu kanama, âdet kanaması gibi damla şeklinde gerçekleşir. Lohusalık dönemi, doğum yapan kadının fizyolojik ve psikolojik olarak kendini yenilediği ve eski haline döndüğü bir süreçtir.

Doğum yapmış olan kadında başlayan lohusalık kanaması, doğum sırasında rahim içinde kalan bebeğin eşinin parçaları, kan ve dokular ile plasentanın kalan parçalarının temizlenmesi için olmazsa olmaz bir durumdur. Lohusalık kanaması, doğumdan en erken yirmi dört saat sonra başlar. Normal başlangıcı bir gün ile bir hafta arasında değişir ve kanamanın başlamasıyla birlikte bu süre kırk gün boyunca devam eder.

Lohusalık kanaması, normal doğumdan sonra yaklaşık 500 ml ile 650 ml arasında gerçekleşir. Bu miktar, sezaryen doğumda 1000 ml'ye kadar çıkabilir. Doğumdan sonra gerektiğinden fazla kanama yaşayan anneler, ihmal etmeden doktora başvurmalıdır. Çünkü lohusalık kanaması ile karıştırılan birçok doğum sonrası kanama, anne ölümlerine neden olabilmektedir.

Doğum sonrası kanama, lohusalık dönemi boyunca dikkatle izlenmelidir. Kanamanın miktarı, rengi ve süresi önemlidir. Normalden fazla kanama, pıhtılar ve kötü koku gibi belirtiler, enfeksiyon veya diğer komplikasyonların işareti olabilir. Bu tür durumlarda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayrıca, lohusalık döneminde düzenli olarak doktor kontrollerine gitmek ve önerilen testleri yaptırmak, annenin sağlığı açısından büyük önem taşır.

Lohusalık dönemi, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir iyileşme sürecidir. Anne, bu dönemde yeterli dinlenme ve uyku almalıdır. Aile desteği ve yakın çevrenin yardımı, annenin bu süreci daha rahat geçirmesine yardımcı olur. Ayrıca, lohusalık depresyonu belirtilerine karşı da dikkatli olunmalıdır; bu belirtiler gözlemlendiğinde profesyonel yardım alınmalıdır.