Adet kanaması, genellikle 9-12 yaşları arasında başlayan ve ay başı, hayız hali veya regl dönemi olarak adlandırılan, kadınların yaşadığı doğal bir döngüdür. Bu döngü, genellikle yirmi beş ile otuz gün arasında tekrar eder ve her sağlıklı kadında görülür. Adet kanaması en az 3, en fazla ise 15 gün sürmektedir. Bu süreden daha kısa veya daha uzun süren kanamalar, adet kanaması değil, başka bir rahim veya yumurtalık hastalığına bağlı olarak ortaya çıkan kanamalardır. Adet kanamasının başladığı yaş alt sınırı günümüzde yedi yaşına kadar gerilemiştir. On iki yaş olan üst sınır ise genetik özelliklere göre farklılık gösterebilir ve on beş yaşına kadar çıkabilir. On beş yaşına gelmiş ve adet kanaması yaşamamış olan genç kızların kadın hastalıkları uzmanına başvurmaları gereklidir.

Gebelik durumu söz konusu olmayan kadınlarda, her ay yumurtalıklar çatlayarak yenilenir ve bu yenilenme sırasında ortaya çıkan eski dokular, çatlayan yumurtalıklarda meydana gelen kan ile vajina yolu ile dışarıya atılır. Bu süreçte ortaya çıkan kan koyu kırmızı ve kokuludur. Adet kanamasında gelen kan pıhtılaşmamıştır, ancak rengi normal kan rengine göre oldukça koyu, bazen siyaha yakındır.

Adet kanamasında vajinadan dışarıya atılan kanın rengi koyu ve kıvamlı olduğu için genellikle halk arasında necis ve pis olarak görülmektedir; ancak adet kanı herhangi bir mikrop veya virüs içermemektedir. Adet kanamasında gelen kan miktarı gün sayısına göre farklılık gösterebilir. En az üç ve en fazla on beş gün süren kanamada, en az miktar yarım çay bardağı ve en fazla miktar bir çay bardağını geçmemektedir.

Adet kanaması uzun günler sürse de sürekli olarak kan akma durumu söz konusu değildir. Kanama genellikle damla şeklinde gerçekleşir ve ayakta olma durumunda daha fazla kanama meydana gelir. Kanamanın zamanı gece veya gündüz fark etmez ve adet kanaması süresi boyunca aralıklarla sürekli olarak devam eder. Adet kanamasının tamamen kesilmesi durumu, kadında gebeliğin veya menopoz döneminin başlaması ile ilgilidir. Gebeliğin anlaşılması, adet kanamasının durması ile olur. Düzenli olarak adet gören bir kadın, hamile olup olmadığını adet gününün geçmesi ile hesaplar. Hamilelikte adet kanaması dokuz ay boyunca kesilir ve bebek anne rahminde bu kan ile beslenir. Menopozda ise kadın artık doğurganlık özelliğini tamamen kaybeder ve yumurtalıklarda artık çatlama ve doku yenilenmesi meydana gelmez. Menopoz, genetik özelliklere de bağlı olarak ülkemizde genellikle 45 ile 50 yaşları arasında gerçekleşmektedir.

Adet kanaması süresinde kadınların veya bakire olan genç kızların dikkat etmesi gereken en önemli husus hijyendir. Kadın hastalıklarının oluşmasına neden olan vajinal bölgenin bu dönemde temiz tutulması ve kullanılan ped veya havlunun sürekli olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Uzun süre kullanılan ve sürekli olarak kadının iç çamaşırı içinde bulunan pedler, kadın hastalıklarına, rahim ağzı kanserine, idrar yolu ve yumurtalık iltihaplanmasına, rahim ve vajinal mantarın oluşmasına neden olmaktadır. Bunların yanı sıra, adet kanamasının yaşandığı dönemde cinsel ilişkiye girmek kanın akım yönünü değiştirerek kirlenmiş olan kanın tekrar rahime dönmesine neden olmakta ve rahim hastalıklarına yol açmaktadır. Adet döneminde cinsel ilişkiden kaçınılması hem erkek için hem de kadın için oldukça önemlidir.

Adet kanaması yaşanan dönemlerde ortaya çıkan sancılı adet kanaması, yani dismenore, adet kanaması gören kadınların yarısından fazlasında görülmektedir. Bu sancı oldukça doğal olup görülmesi de olağan bir durumdur. Kanamayı kontrol altında tutmak isteyen rahimde meydana gelen kasılmalar, bu ağrı ve sancılara neden olmaktadır. Bu sancılar karnın alt kısmında ve kasıklarda sıklıkla hissedilmektedir. Sancılı adet kanamasının engellenmesi için bazı tedbirler almak mümkündür. Bu tedbirlerden bazıları şunlardır:

Adet kanaması, kadın sağlığı açısından önemli bir süreçtir ve bu dönemde dikkat edilmesi gereken birçok husus bulunmaktadır. Kadınların bu dönemi daha rahat geçirebilmeleri için hijyen kurallarına uymaları ve gerektiğinde uzman hekimlere başvurmaları önemlidir.