Ben kanaması, potansiyel olarak cilt kanserinin habercisi olabilir. Benler, cilde rengini veren melanosit adı verilen hücrelerin deri altında düzensiz yerleşmesiyle oluşur. Genellikle genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıksa da bazı benler sonradan da gelişebilir. Benler, genellikle açık tenli ve mavi veya yeşil gözlü bireylerde daha sık görülürken, esmerlerde daha az karşılaşılır.

Benlerde meydana gelen olağandışı büyüme, renk değişikliği, üzerlerinde kanayan yaralar oluşması ve ben kanaması gibi durumlar, cilt kanserinin belirtileri olabilir. Erken teşhis, her hastalıkta olduğu gibi bu durumda da hayati öneme sahiptir. Eğer cildinizde normalden fazla büyüyen, renk değiştiren veya kanayan bir ben fark ederseniz, hemen bir doktora başvurmanız gerekmektedir.

Erken teşhis edilen benler, cerrahi operasyonla çıkarılabilir. Ancak geç kalınmışsa, kanserli hücreler diğer organlara yayılabilir ve lenf bezlerini etkileyebilir. Bu durumda, yalnızca cerrahi müdahale yeterli olmayabilir; kemoterapi gibi ek tedaviler gerekebilir. Benlerin, normalden farklı değişiklikler göstermediği durumlarda alınması ise genellikle tehlikeli değildir, ancak bu işlem mutlaka uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır.

Ciltteki renk değişikliklerinin gerçekten ben olup olmadığını ve bu benlerin kanser riski taşıyıp taşımadığını öğrenmek için bir dermatoloğa başvurmak gerekmektedir. Dermatolog, dermoskopi yöntemiyle lekeyi inceleyerek ben olup olmadığını ve kanser riski taşıyıp taşımadığını belirler.

Sonuç olarak, ben kanaması ve diğer olağandışı değişiklikler cilt kanserinin erken belirtileri olabilir. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli durumda zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmak hayat kurtarıcı olabilir.